Kurucusu olduğu İYİ Parti'nin genel başkanlığını Müsavat Dervişoğlu'na devrettikten sonra bir süre gözlerden uzak kalan Meral Akşener, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile sürpriz görüşmesiyle kulisleri hareketlendirdi. Görüşme en çok da İYİ Partililer arasında ses getirirken gündeme getirilen iddialar da tartışmaları beraberinde getirdi.
Kurultayda genel başkanlığa adaylığını koyarak Akşener'in koltuğuna talip olan Koray Aydın, yarışı Müsavat Dervişoğlu'na kaybetmişti. Halen partinin önde gelen isimlerinden olan, İYİ Parti Grup Başkanı Aydın, görüşmeye tepkisini dile getirirken Akşener'den açıklama yapmasını istedi. İşte Koray Aydın'ın sosyal medya paylaşımıyla yaptığı açıklama:
"İYİ Parti Kurucu Genel Başkanı Sayın Meral Akşener’in, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile Saray'da gerçekleştirdiği görüşmenin üzerinden bir gün geçti. Ne Sayın Akşener ne de Sayın Erdoğan görüşmenin konusu ve içeriğine dair bir açıklama yapmadı. Kamuoyu, görüşme yapılacağını ilk kez İYİ Parti kaynaklarından değil, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan duyuru ile öğrendi.
Yeni seçilmiş olan Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu'na bir "hayırlı olsun" ziyareti dahi yapılmamışken, Sayın Akşener’in ziyaretini “İYİ Parti Eski Genel Başkanı” sıfatıyla yapması İYİ Parti kurumsal kimliğini görüşmenin doğrudan tarafı yapmıştır. Çünkü Sayın Meral Akşener, İYİ Parti'nin Kurucu Genel Başkanı olmasının ötesinde halen İYİ Parti Kurucular Kurulu Üyesi ve dolayısıyla İYİ Parti üyesidir.
Konuyla ilgili tek açıklama, Genel Başkanımız Sayın Dervişoğlu’nun görüşmeden saatler sonra katıldığı bir televizyon programında konunun sorulması üzerine yaptığı kısa değerlendirme oldu.
Sürece hızlı adapte olan bazı partililerimizin "bu görüşme İYİ Parti tabanında rahatsızlık yaratmaz" mealindeki söylemlerinin aksine, içeriği ile ilgili en kısa zamanda tatminkar bir açıklama yapılmaz ise bu görüşme İYİ Parti'ye gönül veren milyonların vicdanını kanatacaktır.
Şayet görüşme içeriği hiç bir şüpheye yol açmayacak şekilde açıklanmaz ise “Saray'a yanaşma veya iktidarla anlaşma” algısı zımnen kabul edilmiş olacak ve bu durum İYİ Parti tabanında büyük bir kırılmaya sebep olacaktır.
Görüşmenin Anayasa tartışmalarının yapıldığı bir dönemde olması da ayrıca düşündürücüdür. En önemli kuruluş amaçlarından birisi AK Parti iktidarının antidemokratik, rantçı, milleti fakirleştiren ve devletin içini boşaltan siyasetine karşı durmak ve tek adam düzenine karşı çıkmak olan İYİ Parti’nin tabanı, bu görüşmeyi asla tasvip etmeyecektir.
Ezilenlerin, hakkı gasp edilenlerin, açlığa ve sefalete mahkum edilenlerin hakkını ve hukukunu savunmak için AK Parti iktidarına karşı asil bir başkaldırı hareketi olan İYİ Parti’nin mensuplarının gözünde ve gönlünde, iktidarla verilecek uzlaşma ve yumuşama fotoğrafları asla kabul görmeyecektir.
Bu bağlamda Sayın Akşener’i, görüşmenin konusunu ve içeriğini açık ve net bir şekilde İYİ Partililere ve milletimize açıklamaya davet ediyorum.
Gazeteci Şaban Sevinç ise Meral Akşener'in özel kalem müdürü Esma Bekar'ın görüşmeye dair aktardığı detayları paylaştı. Akşener'in görüşme çerçevesinde oğlu ve kendisiyle ilgili dile getirilen iddiaları Bekar yalanladı. Sevinç'in paylaşımında sıraladığı detaylar şöyle:
2) 1) Akşener- Erdoğan görüşmesi bazı aracılar tarafından “böyle bir görüşme iyi olur”denilerek “gündemsiz” olarak ayarlandı.
2) 35 dk süren görüşmede “ne oldu, nasıl oldu, bundan sonra neler olur” çerçevesinde sohbet edildi.
3) Akşener’in oğlu için ya da kendisi için herhangi bir talebi olmadı, böyle bir konu konuşulmadı. Akşener ve oğlunun hali vakti yerinde hiçbir ihtiyaçları yok, bir arayışları yok.
4) Akşener halen Ankara Bilkent Sitesinde kiralık bir dairede oturuyor. İstanbul Acıbadem’deki dairesinde kiracı var. Ancak önümüz aylarda kiracı çıkacak ve Akşener Acıbadem’deki bu evine yerleşecek.
6) Meral hanım İyi Parti Genel Başkanı Musavat Dervişoğlu ile zaman zaman görüşüyor.
7) Esma Bekar’ın, hakkında usulsüzlük iddialarında bulunan eski İyi Parti Milletvekili Ümit Dikbayır hakkında açtığı dava sürüyor. Dikbayır mahkemeye verdiği savunmada Nevşin Mengü, İsmail Saymaz ve Saygı Öztürk’ün kendisine dayanarak yazdıkları iddialar için “Ben bu gazetecilerle konuşmadım, onlar bu iddiaları kendi yorumları olarak yazmışlar” demiş. Bu 3 gazeteci davada tanık olarak ifadeye çağrılmış.