Son günlerin en sıcak konusu sokak hayvanları oldu. AK Parti'nin konuyla ilgili bir çalışma yapıp Meclis'e göndereceği belirtilirken gazeteci Fatih Portakal'dan sert bir tepki geldi. Sokak hayvanlarının şu anda bu halde olma sebebinin 22 yıllık bir 'popülasyon' politikası olarak değerlendiren Portakal canlı yayında çileden çıktı.
Sokak hayvanlarıyla ilgili son günlerdeki tartışmaya gazeteci Fatih Portakal da katıldı. Öldürmenin çözüm olmadığını üzerine basa basa söyleyen Portakal hükümetin politikasını, 'Cinayetin adını uyutma diye yutturuyorlar' diyerek tepki gösterdi. Portakal ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Yunus Emre'den alıntıladığı, 'Yaratılanı yaradan da ötürüz severiz' sözünü hatırlattı.
Portakal'ın konuyla ilgili dikkat çeken sözleri şu şekilde;
Gündemin konuşulan konularından biri. Bugün gerçekten sokağa çıktığımızda hayvanları, başı boş hayvanları çok görüyoruz ve onlara biz bir isim taktık. Sokak hayvanları... Yok öyle bir şey. Aslında maalesef o popülasyonun veya köpek veya kedi popülasyonun artma sebebi onlar için bir politikanın 22 yılda üretilmemesinden kaynaklanıyor.
Bugün geldiğimiz noktada insanlara saldırıyorlar, işte kadınları ısırıyorlar Evet. Kimileri hayati tehlike atlatıyor, hepsine eyvallah... Hiçbir itirazım yok ama neticede dört ayaklı canlılardan bahsediyoruz. Çevrenin içerisinde olması gereken canlılardan ve onlar için bir rehabilitasyonun yapılması gerekiyor. Öldürme çözüm olmamalı ve sokak hayvanları için bir yasa tasarısı hazırlanıyor.
Beyefendilerin dediği de şu 'Merhamet koşulları içinde', nasıl bir şeyse artık o. Acısız iğne kullanılacak yani ölüme. Yani bir kere cinayetin merhameti yoktur, öldüreceksiniz. Hangi merhametle... Yani iğneyi yaparken gözyaşı mı dökeceksin? İğneyi yaparken 'Canım merak etme çok güzel ölüyorsun mu?' diyeceksin. Merhamet dediğiniz bu mu? Cinayetin adını uyutma diye yutturmaya çalışıyorlar.
Bu canlıları nasıl öldürebilirsiniz ki? Yarın kedileri öldürmeye kalkarsınız ve bunun merhametle falan bir alakası yok. Olamaz. Öldürmek uyutmak cinayettir bitti. Bunu yok kılıfın içerisine sokalım merhamet diyelim, vicdani diyelim... Bir arkadaşım şöyle bir mesaj atmış 'İzmir'de Bostanlı vardır. Bostanlı'nın köpeğinde 8'li 10'lu gruplar halinde sarıyorlar etrafını. Geçen hafta ısırılmaktan kendimi zor kurtardım' demiş. Evet haklı olabilirsin, haklısın da. Herkesin başına da gelebilir. Çünkü sokakta başı boş hayvanlar çok fazla ama 22 yılda hiçbir politika üretmemişsin.
Şimdi en kolay politikayı uygula, ne yapacaksın 30 günde sahiplendiremezsen öldürüyorum. Bir de ona isim bulmuşlar uyutuyorum. Öldürüyorsun ya cinayet işliyorsun ya. Erdoğan'ın Yunus Emre'den çok kullandığı bir söz vardır değil mi? Yunus'un sözüydü 'yaratılanı yaradandan ötürü severiz' diye. Bu mudur ya sizin bakış açınız bu mudur sizin bakış açınız? Hem bu cümleyi kullanacaksınız ardından da biz bunları uyutacağız. Ya kendinizi çok akıllı zannediyorsunuz ya da bizi çok salak zannediyorsunuz? Değiliz yani.
Buna insani bir çözüm vicdani bir çözüm bulmak gerekiyor. Ve henüz daha yasa tasarısı tasarı halinde bu 30 günde nasıl sahiplenecek insanlar bunu. İnsanlar apartmanlarda yaşıyor. Yani saçma sapan yine çözüm bulduk diyorlar. İşte çözüm de öldürmek başka bir şey değil. O zaman o cümleyi kurmayacaksın. Yaradılanı yaradandan ötürü cümlesini bir daha kurarsan hep hatırlatırım ben sana bu merhametli cinayeti.